Anasayfa
Piyasası düşmesin diye her maçta oynatılan İspanyol futbolcu, kaçırdığı inanılmaz gollerle taraftarı kahrederken, kendisini sıfırlıyor.
14 milyon Euro’ya alınan Güiza, ‘piyasasını korusun’ diye her maçta oynatılıyor. Ancak İspanyol yıldız kaçırdığı goller ve bitik görüntüsüyle değerini hızla yitiriyor.
Başkan Aziz Yıldırım onu İspanya Gol Kralı olarak, 14 milyon Euro’luk rekor bir transfer ücretiyle kadroya dahil ettiğinde çok büyük şeyler bekliyordu. Ancak Güiza, Başkan’ın bu beklentisini bir türlü yerine getiremedi. Başlarda taraftarlar da umutluydu kendisinden ve kaçırdığı gollere rağmen destek veriyordu. Ancak bu umutlar her geçen hafta erimeye başladı ve sonunda dayanamayan taraftarlar, kendisinden yüz çevirip ıslıklamaya başladı. İşler iyi gitmiyordu. Bazı İspanyol takımları kendisine talip olmuş ancak 14 milyon Euro’luk maliyetinin yanına yaklaşmamışlardı. Kelimenin tam anlamıyla, “atsan atılmaz, satsan satılmaz” bir durumdu. Artık tek beklenti, Güiza’nın biraz olsun kıpırdayıp iyi işlere imza atması ve piyasasını yükseltmesiydi. Böylece 14 milyon Euro’ya olmasa da ona yakın bir fiyata elden çıkartılması düşünülüyordu. Bu da onu vazgeçilmez kılıyordu. Semih, ağzıyla kuş tutsa yaranamıyor, cezalı ve sakat değilse, ilk 11’de hep Güiza forma giyiyordu. Daum, performansını beğense de, beğenmese de kulüp politikası gereği, ondan vazgeçemiyordu.
‘Oynamasa değerini korur’
2010’da biraz kıpırdansa da, Güiza aynı Güiza’ydı. Özellikle Lille maçında yüzde yüz golleri kaçırması, uygun pozisyonda topun üstüne basıp düşmesi, bitik bir görüntü çizmesi, herkesi çılgına çevirmişti. Yorumlarsa, bir noktada toplanıyordu: “Adam oynadıkça değerini yitiriyor. Oynamasa, eski halini bilenler, ‘belki hocasıyla bir problemi var. Ama Güiza Güiza’dır’ diyerek kendisini transfer etmek isteyebilir. Ama bu halini gören hangi takım onu almak ister ki. Böyle giderse, sezon sonuna kadar değerini sıfırlayacak ve elimizde kalacak.”
14 milyon Euro’ya alınan Güiza, ‘piyasasını korusun’ diye her maçta oynatılıyor. Ancak İspanyol yıldız kaçırdığı goller ve bitik görüntüsüyle değerini hızla yitiriyor.
Başkan Aziz Yıldırım onu İspanya Gol Kralı olarak, 14 milyon Euro’luk rekor bir transfer ücretiyle kadroya dahil ettiğinde çok büyük şeyler bekliyordu. Ancak Güiza, Başkan’ın bu beklentisini bir türlü yerine getiremedi. Başlarda taraftarlar da umutluydu kendisinden ve kaçırdığı gollere rağmen destek veriyordu. Ancak bu umutlar her geçen hafta erimeye başladı ve sonunda dayanamayan taraftarlar, kendisinden yüz çevirip ıslıklamaya başladı. İşler iyi gitmiyordu. Bazı İspanyol takımları kendisine talip olmuş ancak 14 milyon Euro’luk maliyetinin yanına yaklaşmamışlardı. Kelimenin tam anlamıyla, “atsan atılmaz, satsan satılmaz” bir durumdu. Artık tek beklenti, Güiza’nın biraz olsun kıpırdayıp iyi işlere imza atması ve piyasasını yükseltmesiydi. Böylece 14 milyon Euro’ya olmasa da ona yakın bir fiyata elden çıkartılması düşünülüyordu. Bu da onu vazgeçilmez kılıyordu. Semih, ağzıyla kuş tutsa yaranamıyor, cezalı ve sakat değilse, ilk 11’de hep Güiza forma giyiyordu. Daum, performansını beğense de, beğenmese de kulüp politikası gereği, ondan vazgeçemiyordu.
‘Oynamasa değerini korur’
2010’da biraz kıpırdansa da, Güiza aynı Güiza’ydı. Özellikle Lille maçında yüzde yüz golleri kaçırması, uygun pozisyonda topun üstüne basıp düşmesi, bitik bir görüntü çizmesi, herkesi çılgına çevirmişti. Yorumlarsa, bir noktada toplanıyordu: “Adam oynadıkça değerini yitiriyor. Oynamasa, eski halini bilenler, ‘belki hocasıyla bir problemi var. Ama Güiza Güiza’dır’ diyerek kendisini transfer etmek isteyebilir. Ama bu halini gören hangi takım onu almak ister ki. Böyle giderse, sezon sonuna kadar değerini sıfırlayacak ve elimizde kalacak.”
