Anasayfa
Galatasaray maçında özel bir motivasyona gerek olmadığını ifade eden Daum, “Çünkü futbolcular otomatik olarak motive oluyor” dedi.
Gaziantep galibiyeti, Daum’un asık yüzünü güldürmeye başladı. Dün idman öncesi basın mensuplarıyla sohbet eden Alman hoca, bir hayli neşeli görünürken, birbirinden çarpıcı sözler sarfetti. Fenerbahçe Teknik Direktörü, hafta sonunda oynanacak Galatasaray maçı değerlendirirken, “Derbide özel bir motivasyona gerek yok. Çünkü futbolcular otomatik olarak motive oluyor zaten. Bu nedenle işim kolay. Derbilerde şansımızın çok iyi olduğuna inanıyoruz. Bütün derbilerde iyi oynadık. Bu takım, üzerinde baskı olduğunda çok iyi oynuyor. Şimdi de baskı var ve yine iyi futbol bekliyorum. Derbide alacağımız galibiyet, zirve yarışında her şeyi değiştirir. Şüphesiz Galatasaray’ı yendiğimizde her şey bitmeyecek. Tersine, daha zor dönem başlayacak. Önemli olan derbiyi kazanmak değil, şampiyon olmak. Bundan sonra her maçımıza final olarak bakıyoruz. Gaziantep karşısında sadece bir finali kazandık. Kupayı kazanmak istiyoruz ama şampiyonluk daha önemli. Kupayı da kazanıp, şeytanın bacağını kırmak için elimizden geleni yapacağız.
‘Asla vazgeçmeyeceğiz’
Hedeflerimize ulaşmakta inançlı ve kararlıyız. Taraftarlarımız şunu bilsin ki, bu yarıştan asla vazgeçmeyeceğiz. Şu anda Bursaspor ve Galatasaray, matematiksel olarak bizden daha avantajlı. Bursaspor’un elde ettiği başarı, Türk futbolunun gelişmesi açısından çok önemli. Ertuğrul harika işler başardı. Çok iyi ve başarıya aç bir takım oluşturdu. Ama şampiyonluğa yaklaştıklarında ne olacak diye düşünüyorum. Şu anda hep kazanma üzerine gidiyorlar. Ama bir maç kaybettiklerinde ne yapacaklar, bunu göreceğiz. Sezon sonunda, mental olarak kim daha sağlamsa, en üstte o bulunacak” diye konuştu.
‘Ritmi tutturamıyorsunuz’
Sezon içinde beklenmedik sakatlıklar yaşadıklarını ifade eden Daum, şu değerlendirmeyi yaptı: “İlk 11’i sürekli değiştirmek zorunda kaldık, yeni arayışlara girdik. Yeni oyuncular, yeni takım denemek zorundaydık. Takımın her şeyi değişince, ritmi tutturamıyorsunuz. Şanssız olaylar yaşadık. Küçük olaylardı ama sonucu etkiledi. Gökhan Ünal’ın Gençlerbirliği maçında direkten dönen topu maçın kaderini değiştirdi. Sezon sonu yaklaştığında büyük bir mücadele yaşanır. Tabii ki, gönül iyi futbol oynamayı ister ama böyle dönemlerde önemli olan 3 puandır. Kim kazanırsa, en iyi futbolu o oynar. Madalyonun her zaman ters yüzü de vardır. Gelişim içerisinde böyle kötü dönemler geçirirsiniz. Önemli olan böyle durumlardan güçlü çıkmaktır. Ben tecrübeliyim ama bazı futbolcular için bunları yaşamak kolay olmuyor. Şu an 6 puanımız daha olsaydı, her şey çok daha iyi olurdu. Futbolcularla bir bütün olduk. Yönetim, teknik heyet her şeyi yapıyor ama başarı için tek eksiğimiz puan. Bursa’ya yenildiğimiz 3-2’lik maç, kopma maçı değildi. Küçük şeyler üst üste geldi. Fenerbahçe, dünyanın en büyük kulüplerinden biri. Burada çalışmak büyük onur ve mutluluk. Fenerbahçe’yi çok sevdiğim için geldim. Başarıyı hazırlayabilirim ama söz veremem. 57 yaşındayım. Yani genç bir hoca değilim. Kariyerimin en yüksek başarısını yakalamak için buraya geldim. Fenerbahçe’yi 1 saniye bile terketmeyi düşünmüyorum. Başkanımız harika işler yaptı. Bize verdiğinin karşılığını veremediğimiz için üzgünüz. Bu yıl çok önemli. Fenerbahçe’de çalışmak, Milan, Barcelona, Real Madrid’i çalıştırmak gibidir. Ama her şeyi sezon sonundaki fotoğraf belirleyecek.
‘Oyuncularım limite dayandı’
Kadroda fazla değişiklik yapma şansım bulunmuyor. Oyuncularımız limite dayanmış durumda. Örneğin Mehmet Topuz. Son maçta çıkartmak istedim ama kendisi oynamak istediğini söyledi. Belki oyunu için eleştirebilirsiniz ama Fenerbahçe için gönülden mücadelesine birşey diyemezsiniz. Elimde alternatif yok. Bu nedenle kupa maçında kimseyi dinlendirmeyeceğim.
Emre ile konuşup, tüm duygularını Fenerbahçe’nin başarısı için kullanmasını isteyeceğiz. Derbiye onunla başlayacağız ve onunla bitirmek istiyoruz. Birlikte başarmak amacındayız.
Güiza, fantastik bir gol attı. Onun kalitesini gördünüz. Takımın gidişatı kötü olunca, en önemli oyuncuların üzerine gidilir. Bu da normal. Bizim de, Güiza’nın da böyle eleştirilere hazır olması gerekir.
Dinlenmeye zaman bulamadığım için hastalığım zor geçiyor. Böyle durumlarda futbolculara izin veriliyor ama biz teknik adamların böyle bir şansı yok. Bunu sadece bir görev olarak görmüyor, Fenerbahçe için her şeyimi vermeye çalışıyorum.”
Gaziantep galibiyeti, Daum’un asık yüzünü güldürmeye başladı. Dün idman öncesi basın mensuplarıyla sohbet eden Alman hoca, bir hayli neşeli görünürken, birbirinden çarpıcı sözler sarfetti. Fenerbahçe Teknik Direktörü, hafta sonunda oynanacak Galatasaray maçı değerlendirirken, “Derbide özel bir motivasyona gerek yok. Çünkü futbolcular otomatik olarak motive oluyor zaten. Bu nedenle işim kolay. Derbilerde şansımızın çok iyi olduğuna inanıyoruz. Bütün derbilerde iyi oynadık. Bu takım, üzerinde baskı olduğunda çok iyi oynuyor. Şimdi de baskı var ve yine iyi futbol bekliyorum. Derbide alacağımız galibiyet, zirve yarışında her şeyi değiştirir. Şüphesiz Galatasaray’ı yendiğimizde her şey bitmeyecek. Tersine, daha zor dönem başlayacak. Önemli olan derbiyi kazanmak değil, şampiyon olmak. Bundan sonra her maçımıza final olarak bakıyoruz. Gaziantep karşısında sadece bir finali kazandık. Kupayı kazanmak istiyoruz ama şampiyonluk daha önemli. Kupayı da kazanıp, şeytanın bacağını kırmak için elimizden geleni yapacağız.
‘Asla vazgeçmeyeceğiz’
Hedeflerimize ulaşmakta inançlı ve kararlıyız. Taraftarlarımız şunu bilsin ki, bu yarıştan asla vazgeçmeyeceğiz. Şu anda Bursaspor ve Galatasaray, matematiksel olarak bizden daha avantajlı. Bursaspor’un elde ettiği başarı, Türk futbolunun gelişmesi açısından çok önemli. Ertuğrul harika işler başardı. Çok iyi ve başarıya aç bir takım oluşturdu. Ama şampiyonluğa yaklaştıklarında ne olacak diye düşünüyorum. Şu anda hep kazanma üzerine gidiyorlar. Ama bir maç kaybettiklerinde ne yapacaklar, bunu göreceğiz. Sezon sonunda, mental olarak kim daha sağlamsa, en üstte o bulunacak” diye konuştu.
‘Ritmi tutturamıyorsunuz’
Sezon içinde beklenmedik sakatlıklar yaşadıklarını ifade eden Daum, şu değerlendirmeyi yaptı: “İlk 11’i sürekli değiştirmek zorunda kaldık, yeni arayışlara girdik. Yeni oyuncular, yeni takım denemek zorundaydık. Takımın her şeyi değişince, ritmi tutturamıyorsunuz. Şanssız olaylar yaşadık. Küçük olaylardı ama sonucu etkiledi. Gökhan Ünal’ın Gençlerbirliği maçında direkten dönen topu maçın kaderini değiştirdi. Sezon sonu yaklaştığında büyük bir mücadele yaşanır. Tabii ki, gönül iyi futbol oynamayı ister ama böyle dönemlerde önemli olan 3 puandır. Kim kazanırsa, en iyi futbolu o oynar. Madalyonun her zaman ters yüzü de vardır. Gelişim içerisinde böyle kötü dönemler geçirirsiniz. Önemli olan böyle durumlardan güçlü çıkmaktır. Ben tecrübeliyim ama bazı futbolcular için bunları yaşamak kolay olmuyor. Şu an 6 puanımız daha olsaydı, her şey çok daha iyi olurdu. Futbolcularla bir bütün olduk. Yönetim, teknik heyet her şeyi yapıyor ama başarı için tek eksiğimiz puan. Bursa’ya yenildiğimiz 3-2’lik maç, kopma maçı değildi. Küçük şeyler üst üste geldi. Fenerbahçe, dünyanın en büyük kulüplerinden biri. Burada çalışmak büyük onur ve mutluluk. Fenerbahçe’yi çok sevdiğim için geldim. Başarıyı hazırlayabilirim ama söz veremem. 57 yaşındayım. Yani genç bir hoca değilim. Kariyerimin en yüksek başarısını yakalamak için buraya geldim. Fenerbahçe’yi 1 saniye bile terketmeyi düşünmüyorum. Başkanımız harika işler yaptı. Bize verdiğinin karşılığını veremediğimiz için üzgünüz. Bu yıl çok önemli. Fenerbahçe’de çalışmak, Milan, Barcelona, Real Madrid’i çalıştırmak gibidir. Ama her şeyi sezon sonundaki fotoğraf belirleyecek.
‘Oyuncularım limite dayandı’
Kadroda fazla değişiklik yapma şansım bulunmuyor. Oyuncularımız limite dayanmış durumda. Örneğin Mehmet Topuz. Son maçta çıkartmak istedim ama kendisi oynamak istediğini söyledi. Belki oyunu için eleştirebilirsiniz ama Fenerbahçe için gönülden mücadelesine birşey diyemezsiniz. Elimde alternatif yok. Bu nedenle kupa maçında kimseyi dinlendirmeyeceğim.
Emre ile konuşup, tüm duygularını Fenerbahçe’nin başarısı için kullanmasını isteyeceğiz. Derbiye onunla başlayacağız ve onunla bitirmek istiyoruz. Birlikte başarmak amacındayız.
Güiza, fantastik bir gol attı. Onun kalitesini gördünüz. Takımın gidişatı kötü olunca, en önemli oyuncuların üzerine gidilir. Bu da normal. Bizim de, Güiza’nın da böyle eleştirilere hazır olması gerekir.
Dinlenmeye zaman bulamadığım için hastalığım zor geçiyor. Böyle durumlarda futbolculara izin veriliyor ama biz teknik adamların böyle bir şansı yok. Bunu sadece bir görev olarak görmüyor, Fenerbahçe için her şeyimi vermeye çalışıyorum.”
