****** Fenerbahçe’lidir” diyen Galatasaray’ın Kurucu Üyesi
******’ün Fenerbahçeli olduğuna dair sayısız kaynak bulunmaktadır. Fenerbahçeli tarihçi, araştırmacı, gazeteci, dönemi yaşamış yazarları sübjektif olmakla itham edenlere en güzel cevap Galatasaray’ın 12 numaralı kurucu üyesi Ruşen Eşref Ünaydın’dan gelmiştir. Nasıl mı? Anlatalım.
1951 yılında Fenerbahçe Atletizm takımı, ilk Türk kulübü olarak Atina’ya müsabakalar yapmağa gitmişti. 19 kişilik kafileyle Yunanistan’a gidildi. Burada çok başarılı olundu. Fenerbahçeli atletler 7 birincilik kazandılar. Ruşen Eşref Ünaydın o sıralar Atina Büyükelçimizdi.
1928 yılında, Fenerbahçe 6alatasaray’la, kazananın ******’ün bir büstünü müzesine götüreceği özel bir maç yapacaktı. (Gazi Büstü Kupası) Bu maç Taksim Stadında 10 Ağustos 1928′de oynandı. ****** o sırada İstanbul’da idi. Gündüz Büyükdere’de bir milletvekili arkadaşının yazlığına konuk olan ****** akşam üstü Dolmabahçe Sarayına geri dönmüştü. Henüz akşam sofrasına geçilmemişti. O akşam ******’ün sofrasının konuklarından beşi Gazi ile sohbet etmekteydiler. Söz o günkü maçtan açılır. ****** Akşam Gazetesi sahibi , Sivas Milletvekili ve aynı zamanda Galatasaray Kulübü başkanı Necmettin Sadak’a döner ve sorar: “Bu günkü maç ne oldu?” Sadak’tan önce yine bir 6alatasaray’lı olan milli eğitim bakanı Mustafa Necati tam yanıt verecekken Gazi “sen dur”der. “Sana sormadım.” Bunun üzerine Necmeddin Sadak “3-3 berabere bitti paşam” der. Bu sonucu öğrenen Mustafa Kemal, Sabri Toprak ve Vasıf Çınar Beylerden oluşan iki Fenerbahçe’li konuğuna doğru yaklaşıp “Ya öyle mi? Zaten burada da 3-3 berabereyiz” demiştir. Çünkü büyükelçilerden Ruşen Eşref Ünaydın da 6alatasaray’lıdır. Hemen arkasından merakla kendisine bakan karşısındaki 6alatasaraylılara ”Anlamadınız mı?” der gibi bir ses tonu ve yüz ifadesiyle “BEN DE FENERBAHÇELİYİM” demiştir.
25 Nisan 1951′de Atina büyükelçimiz ve aynı zamanda mektepli ( liseden Galatasaray’lı) ve en önemlisi Galatasaray spor Kulübünün 12 nolu kurucu üyesi Ruşen Eşref Ünaydın atletlerimizin büyük başarısı onuruna kafilemize bir kokteyl verdi ve burada Fenerbahçelilere bir konuşma yaptı :
“Atina’da bayrağımızın zafer kudretinin tam ve şerefli bir simgesi oldunuz. Biliniz ki, büyük Atamızın da ruhu şad olmuştur. dedikten sonra, atletlere Ulu Önderin beş arkadaşı ile söyleşirken “Ben de Fenerbahçeliyim” dediği anıyı yani 10 Ağustos 1928 Cuma akşamını kendisi dahil orada bulunanların isimlerini de tek tek vererek anlatmıştır. Bu tarihsel gerçeği kulübünün ilk üyelerinden ve ömrü boyunca camiasına gönülden bağlı kalmış bir 6alatasaraylı tarafından anlatılması olayı daha da anlamlı kılmıştır.
Akıllarınca ******’ün 6alatasaray’lı olduğunu ispatlamak için işlerine geldiği zaman Rahmetli Ruşen Eşref Ünaydın’ı bile kullanan 6alatasaray camiası, işine gelmediği zaman Ruşen Eşref’i unutuveriyor.